SENDİKAL YAŞAM

ULUSLARARASI İLİŞKİLER

Türkiye Maden İş Sendikası -

ULUSLAR ARASI İLİŞKİLER VE KÜRESEL DAYANIŞMA

IndustriAll Global Union
( IndustriAll Küresel Sendikası)

Son yıllarda, tüm diğer sektörlerde olduğu gibi madencilik sektörü de, küresel serbest piyasa etkenlerine giderek artan bir ivmeyle maruz kalmaktadır. Birkaç ülke dışındaki, hemen hemen tüm dünya ülkelerinde, diğer sektörlerde olduğu gibi madencilik endüstrisinde de her geçen gün kamu şirketleri sayısı azalmaktadır. Bu, ya kamu şirketlerinin kapatılması ya da kârlı kuruluşların özel sektöre satışı veya devri şeklinde gerçekleşmektedir. Birçok ülkenin, yeraltı kaynaklarının işletimini ulusal sermaye ile birlikte uluslararası sermayeye de açması sonucu, işletmeler birer birer bu dev uluslararası sermaye şirketlerinin eline geçmektedir. Küresel serbest pazar dinamiği içerisinde oluşan dünya maden pazarında belirlenen fiyatlar, ülke içi şartların oluşturduğu fiyatlar ve ticareti birinci dereceden etkilemekte ve bir anlamda rezerv ve üretim olanakları (özellikle yeraltı kömür işletmeciliğinde) sınırlı işletmelerin sonunu hazırlamaktadır. Kısaca bu uluslararası pazardaki fiyatları belirleme gücüne sahip olan büyük sermaye grupları, hedef ülke pazarlarına ihracat yoluyla kolayca sızabilmekte ve rakip olarak gördükleri ulusal şirketleri ya kapanmaya zorlamakta ya da konsorsiyumlar aracılığıyla satın almaktadır. Tüm bu gelişmeler Türkiye'de de gözlemlenmektedir.

Artık işçilerin ve onların temsilcileri olan işçi sendikalarının karşısında, ulusal bazda şirketler değil, çok uluslu büyük sermaye grupları bulunmaktadır. Ve bunlarla mücadele edebilmek için ulusal çerçevedeki eylemlerin yanı sıra uluslararası baskı ve dayanışma kampanyaları da giderek daha büyük bir önem kazanmaktadır.

ÜYESİ BULUNDUĞUMUZ ULUSLARARASI KURULUŞLAR
Sendikamız, uluslararası platformda 1963 yılında Uluslararası Madenciler Federasyonu'na (Miners International Federation, MIF) ve 1993 yılında da Uluslararası Kimya Enerji ve Genel Hizmet İşçi Sendikaları Federasyonu 'na (International Federation of Chemical Energy and General Workers' Unions, ICEF) üye olmuştur. Bunların yanı sıra maden sendikalarının bölgesel sorunlarını daha yakından takip edebilmek için MIF bünyesinde 1991 yılında kurulan Avrupa Madenciler Federasyonu'nuna da (Miners European Federation, MEF) üyeydi. Dünya ve Avrupa genelinde örgütlü bu küresel federasyonlardan MIF sadece maden işçileri sendikalarını, ICEF 'de kimya, enerji ve genel hizmet sendikalarını bir araya getiriyordu.

Federasyonlar arasında yapılan birleşme görüşmeleri sonucunda1995 yılının Kasım ayında Washington'da düzenlenen bir genel kurulda MIF ve ICEF federasyonları birleşme kararı aldılar ve kısa adı ICEM olan Uluslararası Kimya Enerji ve Maden İşçileri Federasyonu adı altında dünya genelinde 20 milyon işçiyi temsil eden daha büyük ve yeni bir küresel federasyon oluşturdular. Yine aynı tarihlerde MEF de diğer Avrupa federasyonlarıyla birleşerek bölgesel federasyon olarak 2,5 milyon işçiyi temsil eden EMCEF i oluşturdular.

Son olarak 19 Haziran 2012 de, üyesi bulunduğumuz Uluslararası Kimya Enerji ve Maden İşçileri Federasyonu ICEM, Uluslararası Metal İşçileri Federasyonu IMF ve Uluslararası Deri İşçileri Federasyonu kendilerini feshederek IndustriAll Küresel Sendikası'nda birleştiler. Böylece dünya çapında 50 milyondan fazla üyesi bulunan güçlü ve mücadeleci bir küresel işçi örgütü ortaya çıkmış oldu. Aynı şekilde 16 Mayıs 2012 tarihinde de Avrupa federasyonlarını birleşerek 7 milyon Avrupa işçisini temsil eden IndustriAll Avrupa Sendikasını kurdular. Türkiye Maden İşçileri Sendikası her iki uluslar arası federasyonun da üyesidir.

19 Haziran 2012 de kurulan IndustriAll Küresel Sendikası dünya genelinde 140 ülkeden 700 sendika ve 50 milyondan fazla işçiyi temsil etmektedir.

IndustriAll Küresel Sendikası başlıca mücadele hedeflerini; güçlü ve üye sayısı artmış sendikalar yaratmak, sendikal haklar ve güvenceli iş için kararlı mücadele, sosyal adalet için mücadele etmek, küresel sermayeye karşı birlik oluşturmak, ayrımcılığa karşı mücadele ve sağlıklı ve güvenli işyerleri için mücadele etmek olarak belirlemiştir.

Genel Kurulda kabul edilen on temel mücadele başlığı şunlardır;
- Güçlü sendikalar oluşturmak,
- Sendikal örgütlülüğü artırmak,
- Sendikal haklar için mücadele etmek,
- Taşeron ve güvencesiz istihdama karşı mücadele etmek,
- Küresel sermayeye karşı küresel sendikal güç oluşturmak,
- Endüstriyel politikalar ve sürdürülebilirliği geliştirmek,
- Sosyal adaleti geliştirmek ve küreselleştirmek,
- Eşit hak ilkesini ve kadın katılımını temin etmek,
- Güvenli işyerleri yaratmak,
- Demokrasiyi geliştirmek ve yaymak.

IndustriAll'a Üye Türk Sendikalar: Belediye-İş, Çimse-İş, Dev Maden-Sen, Genel Maden-İş, Kristal-İş, Lastik-İş, Tümka-İş, Petrol-İş, Selüloz-İş, Tes-İş, Türkiye Maden-İş, Enerji Sanayi ve Maden Kamu Emekçileri Sendikası, Türk Enerji Sen

IndustriAll Yönetim Kurulunda Başkan yardımcısı olarak Türkiye' den Türk-İş ve Tes-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu asil üye olarak, Türkiye Maden İş Genel Başkanı Nurettin Akçul yedek üye olarak yer almaktadır.

19 Haziran 2012 de kurulan IndustriAll'un Genel Kurulunda yapılan seçimlerde İcra Kurulu şu şekilde oluşmuştur;
Berthold Huber (Başkan), Alman Metal İşçileri Sendikası
Jyrki Raina (Genel Sekreter), Finlandiya Kimya İşçileri Sendikası
Senzeni Zokwana (Başkan Yardımcısı), Güney Afrika Maden İşçileri Sendikası
R. Thomas Buffenbarger (Başkan Yardımcısı), Kuzey Amerika Hava İşçileri Sendikası
Hisanobu Shimada (Başkan Yardımcısı), Japon Tekstil, Kimya, Gıda Federasyonu
Fernando Lopes (Gen. Sek. Yrd.), Brezilya Metal İşçileri Konfederasyonu
Kemal Özkan (Gen. Sek. Yrd.), Türkiye Petrol Kimya ve Lastik İş. Sendikası
Monika Kemperle (Gen. Sek. Yrd.), Avusturya Metal Maden Enerji İş. Sendikası

Türkiye Maden İşçileri Sendikası'yla birlikte toplam 19 Türk sendikası IndustriAll Küresel Sendikası'na üyedir.

IndustriAll Küresel Sendikası Genel Kurullarında oy hakları üye sayısı ve ödenen üyelik aidatlarına göre belirlenmektedir. IndustriAll Küresel Sendikasının genel merkezi İsviçre'nin Cenevre kentindedir.

16 Mayıs 2012 tarihinde kurulan IndustriAll Avrupa Sendikası Avrupa genelinde 7 milyondan fazla işçiyi temsil etmektedir.

IndustriAll Avrupa Sendikası, Avrupa genelinde Avrupa Birliği uyum ve yeniden yapılanma sürecinde Avrupa sendikalarının dayanışması, çevre koruma standartları, işçi hakları, işçi sağlığı ve iş güvenliği standartları, işyerinde eşitlik, sendika temsilcilerini ortak bir Avrupa şebekesi üzerinde buluşturmak , anlaşmazlıklar durumunda üye sendikaları desteklemek ve uluslararası dayanışma koordine etmek, Avrupada sendikaların zayıf olduğu ülkelerde sendikalaşmayı temin etmek ve desteklemek, işçileri ilgilendiren tüm konularda bilgi temini ve uzmanlık paylaşımı, Avrupa bazında devletler arası kurumlarda, Avrupa Birliğinde ve alt kurumlarında işçileri temsil etmek ve çıkarlarını korumak, sendika üyelerini ve uzmanlarını eğitmek ve deneyimlerini geliştirmek hedeflerine odaklanmıştır.



Industriall European Trade Union
( IndustriAll Avrupa Sendikası )

16 Mayıs 2012 de kurulan IndustriAll Avrupa Sendikası'nın kuruluş Genel Kurulunda yapılan seçimlerde İcra Kurulu şu şekilde oluşmuştur;
Michael Vassiliadis (Başkan), Alman Maden Kimya ve Enerji İş Sendikası
Renzo Ambrosetti (Başkan Yardımcısı ), İsveç Metal İşçileri Sendikası
Valeria Fedeli (Başkan Yardımcısı ), İtalyan Kimya Tekstil ve Enerji İş Federasyonu
Anders Ferbe (Başkan Yardımcısı ), İsveç Metal İşçileri Sendikası
Ulrich Eckelmann (General Sekreter), Alman Metal İşçileri Sendikası
Sylvain Lefebvre (Gen. Sek. Yrd.), Fransa Lastik ve Kimya İş Sendikası
Bart Samyn (Gen. Sek. Yrd.), Belçika Metal İşçileri Sendikası
Luc Triangle (Gen. Sek. Yrd.), Belçika Metal İşçileri Sendikası

IndustriAll Avrupa Sendikasına Türkiye'den, Türkiye Maden İş, Genel Maden-İş, Lastik-İş, Petrol-İş, Tes-İş, Teksif, Öz İplik İş, Birleşik Metal İş, Deri İş, Tekstil İş sendikaları üye olmuşlarıdır.

IndustriAll Avrupa Sendikası Genel Kurullarında oy hakları üye sayısı ve ödenen üyelik aidatlarına göre belirlenmektedir. IndustriAll Avrupa Sendikasının genel merkezi Belçika'nın Brüksel kentindedir.

www.industriall-europe.eu

ILO SÖZLEŞMELERİ VE ÇALIŞMALAR

ILO, International Labour Organization (Uluslararası Çalışma Örgütü) 1919'da Versailles Barış Anlaşması uyarınca kurulmuş ve 1946 yılında UN-BM'in (Birleşmiş Milletler) uzmanlık kuruluşu olmuştur. Sosyal adalet ilkeleri, evrensel insan ve çalışma haklarının korunması temelinde kurulmuştur. ILO uluslararası çalışma standartlarını sözleşmeler ve tavsiyeler yoluyla ifade etmektedir.

Bu sözleşme ve tavsiyeler temel çalışma hakları, örgütlenme hakkı, toplu pazarlık, zoraki emeğin ortadan kaldırılması, fırsat eşitliği, ve çalışma hayatı ile ilişkili diğer konularda asgari standartlar koymaktadır. Aynı zamanda başta mesleki eğitim ve mesleki rehabilitasyon, çalışma politikası, emek yönetimi, çalışma hukuku ve endüstriyel ilişkiler, çalışma koşulları, işletme gelişimi, kooperatifler, sosyal güvenlik, çalışma istatistikleri, işçi sağlığı ve iş güvenliği gibi konularda teknik yardım sunmaktadır. Bağımsız işveren ve işçi örgütlerinin gelişimini teşvik etmekte ve bu örgütlere eğitim ve danışma hizmetleri vermektedir. Birleşmiş Milletler içinde ILO eşit katılımlı işçi ve işveren örgütleri ve de hükümetin yönetim organları ile birlikte üçlü bir yapı oluşturmaktadır.

ILO'nun temel ve en önemli fonksiyonlarından biri, Uluslararası Çalışma Konferansı'nın uluslararası standartları belirleyen Sözleşme ve Tavsiye Kararlarının üçlü yapı (işçi-işveren-hükümet) tarafından kabul edilmesidir. Bu Sözleşmeler, üye ülkelerin yasama organlarındaki onaylarıyla birlikte, öngördükleri koşullarının uygulanması konusunda bağlayıcı hükümler içermektedirler. Tavsiye kararları ise, politika geliştirme, yasama ve uygulama konularında rehberlik görevi görmektedir.

Sözleşme ve Tavsiye Kararları, 1919'dan bu yana, çalışma dünyası ile ilgili hemen her konuyu kapsamıştır. Bunlar arasında, bazı temel insan hakları (özellikle dernek kurma, örgütlenme ve toplu pazarlık hakkı, zorla çalıştırma ve çocuk emeğinin yasaklanması, çalışma hayatında ayrımcılığın yok edilmesi), çalışma yönetimi, endüstriyel ilişkiler, istihdam politikası, çalışma koşulları, sosyal güvenlik, iş güvenliği ve sağlığı, kadınların istihdamı ile göçmen işçiler ve denizciler gibi bazı özel kategorilerin istihdamı yer almaktadır.

Her üye ülke, karar alma konumunda olan ulusal yetkililerin de yer aldıkları Konferans tarafından belirlenen Sözleşme ve Tavsiye Kararlarına uymakla yükümlüdür.

Bu sözleşmeleri onaylayan ülke sayısı artmaktadır. ILO sözleşmelerin yasal olarak uygulamada geçerliliğinin denetimi ile ilgili etkin bir yöntem geliştirmiştir. Denetim, sözleşmelerle gelen yükümlülüklere ne ölçüde uyulduğunu nesnel temeller bazında değerlendiren bağımsız uzmanlar tarafından gerçekleştirilmektedir. Ayrıca, örgütlenme özgürlüğünün ihlali ile ilgili şikayetlerin değerlendirildiği özel bir prosedür bulunmaktadır.

Sendikamız grev yasaklarının kalkması ve ILO Sözleşmelerinin uygulanması için mücadelesini sürdürmektedir. Madencilik sektöründe yaşanan olumsuz yaptırımlar karşısında, son derece yoğun bir mücadele verme zorunluluğu olan maden işçilerinin önü anti-demokratik grev yasakları ve zorunlu arabulucu mekanizması ile kesilmektedir.

2822 Sayılı Yasanın 29 ve 30 uncu maddeleri, grev ve lokavt yasağı olan hizmet ve kuruluşları belirlemektedir. Bu yasak listesinde sektörümüzle ilgili olarak "termik santralleri besleyen linyit üretimi" de yer almaktadır. Adı geçen bu Yasanın 32 inci Maddesine göre, grev ve lokavtın yasak olduğu işler ve yerlerdeki uyuşmazlıklarda, taraflardan biri 23 üncü Maddede belirtilen tutanağın alınmasından itibaren altı gün içerisinde Yüksek Hakem Kurulu'na başvurabilir. Bunun pratikteki anlamı ise, uyuşmazlığın, sekiz kişiden oluşan ve sadece iki işçi temsilcisinin bulunduğu ve çoğunluğun devlet ve işverende olduğu bir organa sevk edilmesidir.

Bu konuda hazırlanan yasa değişiklik önerisinde grev yasağı kapsamı, Can ve mal kurtarma işleri, cenaze ve tekfin işleri, ve Noterlik hizmetleri ile sınırlandırılmıştır ancak bu yasanın hayata geçirilmesi bugüne kadar mümkün olmamıştır.

Termik santralleri besleyen işletmelerde çalışan ve grev yasağı kapsamına giren maden işçisi sayısı yaklaşık 18 bin, grev kapsamı dışında kalan madenci sayısı ise sadece 5 bin civarındadır. Üyelerimizin %70'inin grev yasağı kapsamında olduğu bir ortamda sendikal özgürlükten ve uluslararası çalışma standartlarından bahsetmek mümkün değildir. Sektörümüzdeki diğer bir kamu kuruluşu olan TTK bünyesindeki maden işçilerine ve termik santralleri beslemeyen diğer işletmelerde çalışan maden işçilerine tanınan ve onların doğal hakkı olan grev hakkının, bu yasak ile sesleri kesilmek istenen işçilerimize de verilmesi, 1983 yılından bu yana yürürlükte olan bu anti demokratik uygulamayı sona erdirecek ve madencilik sektöründeki çifte standardı ortadan kaldıracaktır.

ILO 1983 den bu yana defalarca bu zorunlu arabulucu uygulamasının sınırlandırılması ve grev yasaklarının kaldırılması için Türk Hükümetlerine çağrı yapmıştır. Maalesef bugüne kadar herhangi bir olumlu gelişme kaydedilememiştir. Bunun sonucunda da sendikalar toplu sözleşme görüşmelerinin kilitlendiği durumlarda bile grev yapamamakta, zorunlu arabulucu mekanizmasına zorlanmakta ve haklarını alma mücadelelerinde hareket kabiliyetlerinden yoksun kalmaktadırlar.

8 Ocak 1983 tarihinde 59, 135, 142, 144, 151ve 87 Nolu ILO Sözleşmeleri onaylanmıştır. Ancak 87 Nolu sözleşmenin çalışma mevzuatına uyarlanması tam anlamıyla mümkün olamamıştır. Bunun yanısıra grev yasakları ve zorunlu arabulucu müessesesi ile ilgili herhangi bir gelişme kaydedilememiştir.

Bu sorun birçok kez ILO'nun dikkatine sunulmuştu. İlk olarak Mart 1992 de, bankacılık sektöründeki grev yasağı ile ilgili olarak FIET (bankacılık sektöründeki uluslararası federasyon) vasıtasıyla ILO'ya bir başvuru yapılmıştır (Dosya No: 1582, Sendikal Özgürlükler Birliği 281. Rapor, 2-6 Mart 1992, sayfa No:53).

Türkiye'nin de daha önceki yıllarda imzalamış bulunduğu 98 Nolu ILO Sözleşmesi'nin 4 üncü Maddesi, Sendikal Özgürlükler Birliği'nin 997, 999 ve 1029 Nolu raporlarında da belirtildiği gibi, kömür madenciliği sektöründeki grev yasakları ile ihlal edilmektedir. Bu nedenle sendikamız, üyesi bulunduğumuz Uluslararası Sekreterya MIF (Uluslararası Madenciler Federasyonu) şimdiki adıyla ICEM (Uluslararası Kimya Enerji ve Maden İşçileri Federasyonu) kanalıyla 26 Ocak 1993 tarihinde ILO 'ya başvuruda bulunmuştur (ILO Sendikal Özgürlükler Birliği, Dosya No: 1697).

Madenlerde İşçi Sağlığı ve Güvenliği ile ilgili 176 Nolu ILO Sözleşmesinin ülkemiz tarafından da onaylanması için bir çok girişimde bulunmuş ancak bu konu da henüz bir gelişme sağlanamamıştır. 176 Nolu Sözleşmenin onaylanması için 2011 yılında ICEM?in başlattığı küresel kampanya dahilinde ICEM yöneticilerinin de katıldığı çeşitli seminer ve görüşmeler düzenlenmiştir. Madenlerde işçi sağlığı ve iş güvenliğini uluslar arası alanda da güvence altına alacak bu sözleşmenin bir an önce onaylanması önem taşımaktadır.

ILO'nun Hükümetler nezdinde yaptığı girişimler neticesinde olumlu cevaplar alınmakla birlikte bunlar sadece kağıt üzerinde kalmıştır.Bu konuda beklentimiz, Hükümetin uluslararası çalışma standartlarına tamamen aykırı olan bu grev yasakları ve zorunlu arabulucu mekanizması uygulamalarını yeniden gözden geçirmesi, 176 Nolu Sözleşmenin onaylanması ve imzalanan ILO Sözleşmelerine sadık kalınmasıdır.

Tüm ILO Sözleşmeleri (ILOLEX)
Tüm Tavsiye Kararları (ILOLEX)
Türkiye'nin Onayladığı Sözleşmeler