ANKARA YÜRÜYÜŞÜ BASIN AÇIKLAMASI
Konfederasyonumuzun, sendikalarımızın, meslek odalarımızın, demokratik kitle örgütlerimizin değerli yöneticileri, temsilcileri,
Maden ve enerji işçileriyle dayanışma için aramızda olan emek dostları, memleket severler,
Basınımızın Değerli Temsilcileri, Basın Emekçisi Kardeşlerimiz,
Ve termik santralların ve kömür ocaklarının özelleştirilmesine karşı yıllardır aktif mücadele yürüten, direnen-hellip;
Milas'tan, Yatağan'dan yola çıkıp sesini daha yakından duyurmak için Ankara'ya gelen, direnişin simgesi, emek dayanışmasının simgesi maden ve enerji işçileri,
Sizleri, Türkiye Maden İşçileri Sendikası adına selamlıyor, hoş geldiniz diyorum.
Değerli Basın Mensupları, Değerli Emek Dostları,
Yatağan, Yeniköy, Kemerköy termik santralları ve bu santralları besleyen, kömür işletmelerinde çalışan maden ve enerji işçilerinden yaklaşık 200'ü, Pazartesi günü Milas'tan yola çıktılar. Yol boyunca, Yatağan, Muğla, Aydın, İzmir, Uşak ve Afyon'da mola verdiler.
Kent girişlerinde emekçi kardeşleri ve emek dostları tarafından karşılandılar. Kol kola omuz omuza kent merkezlerine yürüyüp, dertlerini, amaçlarını anlatan basın açıklamalarını yaptılar.
Bugün de, Ankara'da siz emek örgütleri, emekçiler ve emek dostları tarafından coşkuyla karşılandılar ve buraya kadar kolkola, omuz omuza geldiler.
Değerli Basın Mensupları,
Bildiğiniz gibi, enerji ve maden özelleştirmeleri kapsamında Yatağan, Yeniköy, Kemerköy termik santrallerinin, bu santrallere kömür veren kömür sahaları ile birlikte özelleştirilmesi kararı alındı ve süreç işletiliyor.
Bugün buraya bu işletmelerin çalışanlarından 200 maden ve enerji işçisi geldi. Belki buraya 200 işçi geldi.
Ama bu işçiler arkalarında yüzlerce köy kasaba, koca bir kent ve hatta bir bölgeyle, bölgedeki onbinlerce insanla birlikte geldi.
Çünkü bu özelleştirmeyle sadece bu işletmelerin çalışanlarının canı yanmayacak.
Bölgede yüzbinlerle ifade edilecek, köylü, esnaf, işçi, kamu çalışanı insanın canı yanacak. Bölge ekonomisinin temel dayanakları yok olacak. Bölgedeki bu insanlar, belki de ülkemizin hiçbir yerinde olmadığı kadar yediden yetmişe bunun bilincindeler.
Ve diyorlar ki: 'Biz yıllardır bu santralların, kömür ocaklarının gazını, tozunu, zehrini soluduk. Sağlığımızdan, tarlalarımızdan, evlerimizden olduk. Ama iş, ekmek, kalkınma, refah getiriyor diye katlandık. Devletin malı, yani milletin malı bizim malımız dedik sahip çıktık. Kapansın diyenlere direndik. Rehabilite edilsinler yeter dedik. Ama şimdi bu işletmeler özelleştiriliyor. Yıllardır cefasını çektiğimiz bu işletmeler özelleştirilirse, bu özelleştirme bize işsizlik, yoksulluk getirecek, soluduğumuz zehirle, yitirdiğimiz sağlımızla baş başa kalacağız.
Dahası, sadece bu bölge değil, ülkemiz kaybedecek. Bu mesele sadece Yatağan'ın, Milas'ın, Aydın'ın meselesi değil-hellip; Memleketin meselesi bu özelleştirme yapılmasın'
Bu iki yüz emekçi bugün buraya hükümete, Meclis'e bölge insanlarının bu mesajını getirdiler.
Biz Türkiye Maden İşçileri Sendikası olarak sadece işçilerin değil, bölgedeki onbinlerce insanın ortak dileği, talebi olarak diyoruz ki:
'Gelin, bu özelleştirme kararınızı yeniden değerlendirin. Bu işletmeleri özelleştirmeyin. Bugüne kadar yapılan özelleştirmeler yoksulluk, işsizlik, toplu iş cinayetlerinden, kamu mallarının yok pahasına satılmasından başka ne getirdi.
Bu sese kulak verin: Bugün canı yanacaklardan, işletmeye, bölgesine, memleketine sahip çıkanlardan 200 kişi geldi. Haklı seslerine kulak verilmezse yarın 2000 kişi, sonra bir kent, bir bölge gelecek belki de buraya.
Sayın vekiller, bölgelerinizde başınız dik, içiniz rahat, insanların gözlerine bakarak dolaşmak istiyorsanız bu işletmelere sahip çıkın. Memleketinizi, insanınızı seviyorsanız, sahip çıkın.
Değerli Basın Mensupları,
Birazdan heyet olarak Meclis'e girerek, alınan randevulara göre siyasi partilerin grup yetkilileri ile görüşeceğiz, az önce sizlere aktardığım talebi içeren dosyaları vereceğiz. Dilerim, bu sese kulak verirler.
Bizlere destek veren bütün emekçilere ve emek dostlarına teşekkür ediyorum.
Siz sevgili basın emekçilerine teşekkür ediyorum.